Hem çocuk hem aile için zor
bir süreçtir anaokuluna uyum dönemi. Anaokuluna başlayan bir
çocuk ilk defa evinden farklı bir ortamda tek başına zaman geçirmekte, ilk defa
güven objesi olarak gördüğü annesinden, ya da onu büyüten kişiden uzakta
kalmaktadır. Çocuğun bireyselleşmek için attığı bu ilk
adımda aile de bir adaptasyon sürecinden geçmektedir. En kıymetli varlığı olan çocuğundan ilk kez
uzun aralıklar ile ayrı kalacak aile için de bu dönem zaman zaman sancılı
olabilmektedir.
Peki ; çocuğunuzun
bireyselleşmeye adımı olan anaokuluna alışma sürecinde
nelere dikkat etmeniz gerektiğini biliyor musunuz?
Eğer
okulun ya da ailenin programı uygunsa, çocuğun oyun grubu ile başlaması
en uygun olanıdır. Oyun grubunun özelliği haftada birkaç gün ve kısa
saatler olmasıdır, 3 yaş ve biraz altındaki çocuklar
için gerekli ve uygun olacaktır. Oyun Grubu programı sonrası çok rahat,
kolaylıkla anaokulu programına başlayabilirler. Oyun Grubu uygun
değilse, anaokuluna başlarken
Adaptasyon Programı uygulanılmalıdır. Anaokuluna
başlayan bir
çocuğun ilk 15–20
günü, bazı çocuklarda da birinci ayı adaptasyon dönemi olarak adlandırılır. Bu
süreç içinde çocuğun yaşadığı kaygı normal olarak değerlendirilir. Önemli olan bu süreçte anaokulunun doğru seçilmiş olması ve
çocuğa profesyonel
bir şekilde bu
evrede destek verilmesidir.
Çocuğun okula karşı güven
duygusu oluşturabilmesi için ilk günler sizi okulda görmesi
son derece önemlidir. Bu güvenin oluşturulması için gerektiğinde ebeveyne
kademeli uzaklaştırma uygulanabilir. Birinci gün ofiste bekleme,
ikinci gün, bahçede bekleme, üçüncü gün sadece öğlen yemeğinde görüşme gibi. Size
olan güvenini sarsmamak için bu dönemde ben burada seni bekliyorum diyerek
okuldan habersizce ayrılmamalısınız. Öğretmen birlikte
hareket edin. Öğretmenine güven duyan
bir çocuk zamanla ebeveynin yokluğundan kaygı duymayacak, okula ve arkadaşlarına uyum sağlayarak sağlıklı bir
sosyalleşme süreci
geçirmiş olacaktır.
Sakin kalmaya çalışın. Kaygı,
özellikle ebeveynle çocuk arasında bulaşıcıdır. Çocuk, kaygı duyduğu, canı sıkıldığı her durumda ne
kadar endişelendiğinizi anlamak
için size bakacak ve endişeli olduğunuzu gördüğünde, bu kendi korkularının yerinde olduğunu doğrulayacaktır. Bu
nedenle ne kadar tedirgin, gergin olursanız olun, dışarıdan bakıldığında sakin ve
rahat görünmeye çalışın.
Vedalaşmayı uzun
sürdürmeyin. Yanında olmadığınızda onun mutlu ve rahat olacağına ilişkin ona güven
verin.
Her şeyden önce çocuğun okuldan uzak kalmamasına önem verin. Evde kalış uzadıkça okula dönüş o ölçüde
güçleşir. Sakinleşsin,
dinlensin, aman üstüne varmayalım diye çocuğu evde tutmak, çocuğun okula adaptasyonun
sadece geciktirir iyileştirmez. Çocuğun yanında okulla ilgili
olumsuz yorumlar yapılmamalı okula devamı konusunda yüreklendirilmelidir.
Anaokuluna uyum dönemini aşan çocuğun özgüveni
artacak, merdivenin basamaklarını güvenli adımlarla tırmanacaktır. Tüm bu
çabaların asıl amacı ise; kendine güvenen, hayata karşı güçlü,
zorluklarla baş edebilen, çabuk pes etmeyen, kendi ayakları üzerinde
durabilen, duyarlı ve sağlıklı bireyler yetişmesine imkan sağlamaktır.
Unutmayalım ki; büyüyen
her çocuk bireyselleşmek için çaba gösterir.
Psk. Pınar Kırkan
0 yorum:
Yorum Gönder