10 Ekim 2014 Cuma

ANAOKULUNA BAŞLIYORUM (Z)

Hem çocuk hem aile için zor bir süreçtir anaokuluna uyum dönemi. Anaokuluna başlayan bir çocuk ilk defa evinden farklı bir ortamda tek başına zaman geçirmekte, ilk defa güven objesi olarak gördüğü annesinden, ya da onu büyüten kişiden uzakta kalmaktadır. Çocuğun bireyselleşmek için attığı bu ilk adımda aile de bir adaptasyon sürecinden geçmektedir. En kıymetli varlığı olan çocuğundan ilk kez uzun aralıklar ile ayrı kalacak aile için de bu dönem zaman zaman sancılı olabilmektedir.

 Çocuğun anaokuluna başlama sürecinde sadece çocuğun değil, ailenin de duygusal olarak hazır olması gerekir. Çocuğun ayrılırken duygusal olarak ebeveynin üzüntü ve kaygısını hissetmesi anaokuluna uyum sürecini zorlaştırmaktadır. Çoğunlukla karşılaşğımız durum ebeveynlerin çocuklarının ağlamalarına dayanamadıkları noktada onları anaokulundan alma davranışı göstermeleridir. Bu tutum çocuğun gelişimi için oldukça tehlikeli bir durumdur. Bu nedenle annenin duygusal olarak bu kısa süreli ayrılık sürecine hazır olması ya da iki tarafın ayrılık anksiyetesi yaşamaması için kurum psikologu ve öğretmeni ile birlikte hareket edilmesi önemlidir.

Peki ; çocuğunuzun bireyselleşmeye adımı olan anaokuluna alışma sürecinde nelere dikkat etmeniz gerektiğini biliyor musunuz?
Eğer okulun ya da ailenin programı uygunsa, çocuğun oyun grubu ile başlaması en uygun olanıdır. Oyun grubunun özelliği haftada birkaç gün ve kısa saatler olmasıdır, 3 yaş ve biraz altındaki çocuklar için gerekli ve uygun olacaktır. Oyun Grubu programı sonrası çok rahat, kolaylıkla anaokulu programına başlayabilirler. Oyun Grubu uygun değilse, anaokuluna başlarken Adaptasyon Programı uygulanılmalıdır. Anaokuluna başlayan bir çocuğun ilk 15–20 günü, bazı çocuklarda da birinci ayı adaptasyon dönemi olarak adlandırılır. Bu süreç içinde çocuğun yaşadığı kaygı  normal olarak değerlendirilir. Önemli olan  bu süreçte anaokulunun doğru seçilmiş olması ve çocuğa profesyonel bir şekilde bu evrede destek verilmesidir.
Çocuğun okula karşı güven duygusu oluşturabilmesi için ilk günler sizi okulda görmesi son derece önemlidir. Bu güvenin oluşturulması için gerektiğinde ebeveyne kademeli uzaklaştırma uygulanabilir. Birinci gün ofiste bekleme, ikinci gün, bahçede bekleme, üçüncü gün sadece öğlen yemeğinde görüşme gibi. Size olan güvenini sarsmamak için bu dönemde ben burada seni bekliyorum diyerek okuldan habersizce ayrılmamalısınız. Öğretmen birlikte hareket edin. Öğretmenine güven duyan bir çocuk zamanla ebeveynin yokluğundan kaygı duymayacak, okula ve arkadaşlarına uyum sağlayarak sağlıklı bir sosyalleşme süreci geçirmiş olacaktır.

 Sakin kalmaya çalışın. Kaygı, özellikle ebeveynle çocuk arasında bulaşıcıdır. Çocuk, kaygı duyduğu, canı sıkıldığı her durumda ne kadar endişelendiğinizi anlamak için size bakacak ve endişeli olduğunuzu gördüğünde, bu kendi korkularının yerinde olduğunu doğrulayacaktır. Bu nedenle ne kadar tedirgin, gergin olursanız olun, dışarıdan bakıldığında sakin ve rahat görünmeye çalışın.
Vedalaşmayı uzun sürdürmeyin. Yanında olmadığınızda onun mutlu ve rahat olacağına ilişkin ona güven verin.



Her şeyden önce çocuğun okuldan uzak kalmamasına önem verin. Evde kalış uzadıkça okula dönüş o ölçüde güçleşir. Sakinleşsin, dinlensin, aman üstüne varmayalım diye çocuğu evde tutmak, çocuğun okula adaptasyonun sadece geciktirir iyileştirmez. Çocuğun yanında okulla ilgili olumsuz yorumlar yapılmamalı okula devamı konusunda yüreklendirilmelidir.

Anaokuluna uyum dönemini aşan çocuğun özgüveni artacak, merdivenin basamaklarını güvenli adımlarla tırmanacaktır. Tüm bu çabaların asıl amacı ise; kendine güvenen, hayata karşı güçlü, zorluklarla baş edebilen, çabuk pes etmeyen, kendi ayakları üzerinde durabilen, duyarlı  ve sağlıklı bireyler yetişmesine imkan sağlamaktır.
Unutmayalım ki; büyüyen her çocuk bireyselleşmek için çaba gösterir.
                                                                                                                                   
                                                                                                                         Psk. Pınar Kırkan

0 yorum:

Yorum Gönder