Yazılı olarak gördüğümüz işaretleri seslendirme
aşamasına okuma deriz. Bir başka deyişle, sesleri birleştirerek heceleri,
heceleri birleştirerek kelimeleri, kelimeleri birleştirerek cümleleri
oluştururuz. Yazılı bir metinde geçen duyguları, düşünceleri, fikirleri anlamak
ise akıcı ve anlamlı bir okumadan geçer. Bu bilişsel etkinliği düşünürken,
yazarken ve okurken; organizmamızdaki, işitme, görme ve zihinsel alanlarımız
harekete geçer ve bir öğrenme çabası başlar. Dolayısıyla okumanın karmaşık bir
süreç olduğunu söyleyebiliriz.
PEKİ NEDİR BU OKUMA GÜÇLÜĞÜ ?
ÖĞRETMENLER VE EBEVEYNLER BU DURUMU NASIL FARK EDEBİLİR ?
* Yazıdaki kelimeleri doğru
ve akıcı olarak okuyamıyorsa
* Okuduğu
metindeki kelimeleri seslendiremiyor ya da seslerin ne ifade ettiğini
çözümleyemiyor ise
* Okuma
yaparken harflerin sırasını, yerlerini değiştiriyor ise
* Normal
konuşurken kelimeleri sorunsuz bir şekilde söylerken aynı kelimeleri okurken
güçlük yaşıyor ise
* Sesler
arası farklılığı anlayamıyor ya da söylenen sesi harf olarak size geri
bildiremiyor ise (örneğin "z" ve "s" sesi verdiğiniz
de seslerin farklılığını anlayamaması gibi)
* Okuduğu
metni anlaması ile dinlediğini anlaması arasında büyük bir fark var ise
* Bildiği
kelimeleri hatırlamakta zorlanıyor ise
* Kısa
süreli bellek, matematik, faaliyete yoğunlaşma, kişisel organizasyon ve
sıralama
yaparken
güçlük yaşıyorsa okuma
güçlüğünden şüphelenilebilir. Sonrasında ise bir uzmana başvurarak çocuğunuza
yardımcı olabilirsiniz.
Şüpheleriniz doğru çıktı ve çocuğunuza okuma
güçlüğü tanısı verildi. Peki daha sonrasında
neler yapılabilir?
Sizlere verebileceğimiz
ilk tavsiye, çocuğunuzu umutsuz bir hastalığa kapılmış gibi düşünmemeniz ve
bunu, ona hissettirmemeniz. Okuma güçlüğü olan çocuklar tanı konma aşamasına kadar
okuma güçlüğünün yanında psikolojik bir güçlük de yaşarlar. sınıfta diğer
arkadaşları okurken ve yazarken, onun okuyup yazamaması, kendini diğer
arkadaşları ile kıyaslayıp eksik bulması, öğretmeninin okumayı sökebilmesi için
ona gösterdiği özel ilgi, sizlerin evde yaptığı ekstra çalışmalar derken,
farkında olmadan ona psikolojik bir takım sıkıntılar da yaşatmış oluyoruz ve bu
durum özgüveninin sarsılmasına sebep olabiliyor.
böyle bir durumda temel
amacımız onu desteklemek ve rahatlamak olmalıdır. bunun için haftada 2 veya 3
saatlik özel eğitime başlamalı ve özel eğitimde yapılan çalışmaları tekrar
ederek, daha kolay öğrenmesini sağlayabiliriz. okuma güçlüğü yapılan çalışmalar
ile üstesinden gelebilen bir güçlüktür ve yapılan bir çok araştırmaya göre de,
herhangi bir spor dalıyla uğraşan ya da hobisi olan okuma güçlüğü olan
çocuklarda daha hızlı gelişme olduğu gözlemlenmiştir (Schneider ve arkadaşları,
2009)
Ayrıca çalışma
ortamınızda ve yapılacak çalışmalarda alacağınız bazı önlemler de okuma yapmayı
kolaylaştıracaktır. Bunun için;
* Okuma faaliyeti için
sessiz bir alan oluşturabilir,
* Büyük puntolu ve
satırlar arası geniş boşluklar olan kitapları tercih edebilir
* Kitabı önce siz okuyarak sesinizi kaydedebilir,
daha sonra aynı yerleri sizin sesiniz eşleğinde çocuğunuzun okumasını
isteyebilirsiniz
* Hafızasını güçlendirmek
için hafıza kartları ile oyunlar oynabilirsiniz.
Psikolog Özlem Bozkan
Dünya Psikolojik Danışma ve Eğitim Merkezleri
Referans listesi
* Schneider, S., Vogt, T., Frysch, J., Guardiera, P.,
Strüder, K. H. (2009). School sport- A
neurophysiological approach, Neuroscience Letters, 467, 131-134.
* Bender, W. N. (2007).
Learning Disabilities: Characteristics, Identification, and Teaching
Strategies, 6. Basım.