25 Mart 2015 Çarşamba


Çocuğu okula başlayan her anne baba çocuğu için en uygun okulu ve öğretmeni seçebilmeyi ister. Çocuğun kendini okulda güvende hissetmesi, öğretmenini sevmesi ve onunla iletişim kurması kuşkusuz her aile için önemli beklentilerdir. Çocuğun okulla ilişkisi ise öğretmenle kurduğu bağ ile şekillenir. Bu süreçte anne babalar kurum yetkililerinden çok öğretmenle iletişim kurarlar ki bu iletişimin yeri, zamanı ve içeriği son derece önemlidir.

Çocuğun önünde, okula geliş ve dönüş zamanları başta olmak üzere birçok sohbet açılır. Bu sohbetlerden bazıları çocuğun ihtiyaçları bazıları da anne babaların beklentileri üzerinedir. Tam bu noktada anne babaların çocuğun öğretmenle iletişimini destekleyici adımları çocuğun güvende hissetmesini sağlar.


Çocuğun ifade etmesi gereken durumları çocuğa bırakıp destekleyici rol alın; örneğin çocuğunuz okulda baş edemediği bir sorunu sizinle paylaştığında onu dinleyin, aynı biçimde öğretmeniyle de bu konuyu paylaşabileceğini ve öğretmeninin bu durumu yönetebileceğini söyleyin. Konu her neyse eğer çocuğunuz istiyorsa siz sadece öğretmenine  “Tolga sizinle özel bir konuyu paylaşmak istiyor.” diyerek destekleyici olun. Çocuğun olmadığı ortamda konuyla ilgili sizin de endişeleriniz varsa bunları mutlaka öğretmen ve kurum yetkilisiyle paylaşın. Ayrıca çocuğunuzun öğretmeni ile iletişime geçip, konuyu paylaşıp paylaşmadığını takip etmeyi unutmayın.
Çocuğun önünde öğretmene çocuğun isteklerini söylerken çocuğun gözünde öğretmenin otoritesini koruyun, örneğin çocuk okuldaki herhangi bir derse katılmak istemiyorsa, “bu konudaki kararları öğretmen verir, öğretmeninle anlaşabilirsin” diyerek okul içindeki otoritenin öğretmen olduğunu çocuğa hatırlatın. Çocuğun okul içinde güven duyacağı, seveceği, isteklerini ve ihtiyaçlarını paylaşabileceği bir lidere ihtiyacı vardır eğer o kişi öğretmen olmazsa çocuk sorun yaşadığında kimden yardım isteyip destek alacağını bilemez ve anne babayı arar. Bu nedenle öğretmenlere “Ozan bugün resim dersine girmeyecek, tamam mı?” gibi yönergeleri çocuğun önünde iletmek doğru değildir.

Okul içinde ya da dışında çocuğunuzda gördüğünüz ve hoşlanmadığınız davranışlar hakkında çocuğun önünde öğretmenlerle konuşmak, çocuğa öğretmenin gözünde kendini değersiz ve başarısız hissettirebilir. Bu yüzden bu gibi davranışlar mutlaka randevu alınarak yapılacak özel görüşmelerde paylaşılmalıdır. Öğretmenin sizin kurallarınızı sizin de öğretmenin kurallarını sürdürüyor ve destekliyor olmanız ise çocuğun öğrenme sürecini oldukça hızlandıracaktır. İstenmeyen davranışları ortadan kaldırmak ya da olumlu davranışı kazandırmak aşamasında öğretmenle iletişim halinde olup aynı dili paylaşıyor olmak (tutarlılık) çocuğun dengede kalmasını sağlayacaktır.

Dikkatli olmakta fayda görülen bir diğer konu da okul dışında öğretmen hakkında yapılan konuşmalardır. Çocuğunuz yakındaysa öğretmen hakkında olumsuz ya da çocuğu kaygılandırabilecek konuları kesinlikle paylaşmamak önemlidir. Bazen öğretmenlerin olumlu yönleri de (…öğretmeni çok genç, çok şirin, çok sakin vs.) çocuk için zayıflık gibi algılanabileceğinden bu gibi konuşmalar da öğretmeni güçlü, sevecen ve güvenilir tasvir etmeniz çocuğunuza güven verecektir; çünkü çocuk hayata size duyduğu güvenle tutunur ve sizin güven duyduklarınıza da daha kolay güvenerek daha istekli iletişim kurar.
Çocuğun öğretmen ile olan ilişkisi sizin öğretmenle olan ilişkinize sıkı sıkıya bağlıdır. Sizin her türlü endişeniz çocuk tarafından hissedilir ve çocuğun okulda geçireceği zamanı etkiler. Önemsiz gibi görünen küçük meseleler bile olsa kaygılarınızı kurumunuzla paylaşın ki çocuğunuz kendini güvende hissedebilsin ve keyifle öğrensin

                                                                      Dünya Danışmanlık ve Eğitim Merkezleri
                                                                                  Anaokulları  Koordinatörü
          Psikolog Gülşah Sütlüoğlu

0 yorum:

Yorum Gönder